Türkiye’deki kumarhaneler, renkli bir geçmişe ve karmaşık bir yasal statüye sahip bir konudur. 19. yüzyılın sonlarında yasal olarak faaliyet gösteren ilk kumarhaneler, zamanla turizm ve ekonomi için önemli bir gelir kaynağı haline geldi. Özellikle 80’li ve 90’lı yıllarda, Akdeniz ve Ege bölgelerinde birçok lüks kumarhane açıldı ve bu da ülkeye önemli miktarda döviz girişi sağladı.
Ancak kumarhanelerin toplumda yarattığı bazı olumsuz etkiler de göz ardı edilemezdi. Kumar bağımlılığı, organize suç ve kara para aklama gibi sorunlar, kumarhanelerin kapatılması için kamuoyunda bir tepkiye yol açtı. Sonuç olarak, 1998 yılında Türkiye’de tüm kumarhaneler yasaklandı.
Kumarhanelerin kapatılmasından sonra, bazı kesimler bu yasağın turizmi olumsuz etkilediğini ve yasa dışı kumar faaliyetlerini tetiklediğini savundu. Yasaklamanın kaldırılması ve kumarhanelerin yeniden açılması yönünde zaman zaman talepler gündeme gelse de bu konuda net bir siyasi iradenin oluştuğu söylenemez.
Günümüzde Türkiye’de kumar hala yasa dışıdır. Milli Piyango ve bazı bahis türleri gibi yasal kumar seçenekleri mevcut olsa da kumarhaneler tamamen yasaklanmış durumdadır.
Türkiye’de Kumarhaneleri Kim Kapattı?
Türkiye’deki kumarhaneler kim kapattı? Türkiye’deki kumarhaneler tarihi, inişli çıkışlı bir serüvendir. İlk kumarhaneler 1926 yılında yasal hale getirilmiş olsa da 1996 yılında alınan bir kararla tüm kumarhaneler kapatılmıştır. Bu kapanışın arkasında yatan karmaşık sebepleri ve süreci anlamak için, dönemin siyasi ve sosyoekonomik atmosferine bakmak gerekir.
1980’li yıllarda Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde, Türkiye ekonomisi liberalleşme ve özelleştirme adımlarının etkisiyle hızlı bir büyüme dönemine girdi. Bu dönemde, turizmi canlandırmak ve yabancı yatırımı çekmek için kumarhanelerin önemli bir araç olduğu düşünüldü.
Özal hükümeti, 1983 yılında Milli Piyango Teşkilatı’na kumarhaneler işletme yetkisi verdi. Bu sayede, İstanbul, Ankara, Antalya ve Çeşme gibi birçok şehirde yeni kumarhaneler açıldı. Kumarhaneler, kısa sürede turistlerin ilgisini çekmeyi başardı ve ülkeye önemli döviz girdisi sağladı.
Ancak kumarhanelerin açılması, toplumda geniş çaplı tepkilere de yol açtı. Kumarın yoksulluğu ve ailevi problemleri artıracağı, ahlaki çöküşe yol açacağı endişeleri dile getirildi. Özellikle muhafazakâr kesimler, kumarhanelerin kapatılması için yoğun bir kampanya başlattı.
1996 yılında Refah Partisi ve DYP koalisyonu hükümeti kuruldu ve başbakanlığa Necmettin Erbakan getirildi. Erbakan, daha önce de kumarhanelere karşı olduğunu dile getirmiş bir liderdi. Hükümet, göreve gelir gelmez kumarhanelerin kapatılması için harekete geçti.
